top of page

İlkel Akrabalık - Çift Bağı İnsan Toplumunu Nasıl Doğurdu? 2

I. EVRİMSEL TARİHÇİLER OLARAK PRİMATOLOGLAR

(1.1) 2. Primatoloji ve İnsan Davranışının Evrimi

  • Filogenetik Ayrıştırma İlkesi (The Phylogenetic Decomposition Principle)

  • Dış Evlilik Yapılandırmasını Yeniden İnşa Etmek (Reconstructing the Exogamy Configuration)

Aşağıdaki yazıda, insan davranışlarının kökenlerini anlamak için bilim insanlarının primatları (maymunlar, şempanzeler, goriller) nasıl incelediğini bulacaksınız. Primatoloji, bu canlıların evrimini ve sosyal hayatlarını inceler. Filogenetik, hangi türlerin birbirine nasıl akraba olduğunu anlamamıza yarar. Örneğin, insanlar ve şempanzeler ortak bir atadan gelir.

Burada anlatılan Filogenetik Ayrıştırma İlkesi, insan davranışlarının primatlardaki benzer özelliklere dayanıp dayanmadığını anlamamıza yardımcı olur. Örneğin, dil, akraba tanıma, çift ilişkileri gibi şeyler ya doğrudan atalarımızdan mirastır (homoloji) ya da benzer şartlarda bağımsız gelişmiştir (homoplazi).

Bu bölümde ayrıca, insan toplumlarının oluşmasında önemli rol oynayan 12 temel özellik anlatılıyor. Bunlar arasında; grup içinde çok erkek ve çok dişiyle yaşamak, anne ve baba tarafından akrabalık tanımak, evlilik yoluyla yeni akrabalar edinmek gibi davranışlar var.

Sonuçta, insan sosyal düzeninin sadece kültürel değil, aynı zamanda evrimsel bir geçmişi olduğu gösteriliyor. Yani bugünkü insan ilişkilerinin kökeni, milyonlarca yıl öncesine dayanıyor!

Bir sonraki başlık çok yoğun bir konu içeriyor. Biraz bilimsel terimlerin yoğun olduğu bir bölüm. O yüzden mini bir sözlük bu başlık altında yazılanları anlamak için gerekli diye düşünüyorum. Ben kitabı okurken tek tek bu ifadeleri not etmek zorunda kaldım.

Ana başlık “Primatoloji ve İnsan Davranışının Evrimi” ve “Filogenetik Ayrıştırma İlkesi” isimli bir alt başlığa sahip.

Primatoloji: Primatlar adı verilen canlıları (maymunlar, lemurlar, şempanzeler ve insanları) bilimsel olarak inceleyen araştırma alanıdır. Bu disiplin, primatların evrimi, davranışları, sosyal yapıları, zekâları ve ekolojileri üzerine odaklanır. Biyoloji, antropoloji ve psikolojiyle yakın ilişkilidir.

Filogenetik: Filogeni, canlıların evrimsel tarihini ve akrabalık ilişkilerini inceleyen bilim dalıdır. Bir organizmanın diğer organizmalarla olan evrimsel bağlarını ve ortak atalarını belirlemeye çalışır. Bu, genetik, morfolojik (yapısal) ve davranışsal veriler kullanılarak yapılan karşılaştırmalarla gerçekleştirilir. Filogenetik çalışmalar genellikle filogenetik ağaçlar (veya evrimsel ağaçlar) kullanılarak görselleştirilir. Bu ağaçlar, türlerin nasıl dallanarak birbirlerinden ayrıldığını ve hangi türlerin daha yakın akraba olduğunu gösterir. Örneğin, insanlar ve şempanzeler, ortak bir atadan türedikleri için filogenetik olarak birbirlerine çok yakındır. Filogeni canlıların evrimsel soy ağacını çıkararak hangi türlerin birbirine daha yakın olduğunu ve evrim süreçlerini anlamamıza yardımcı olur.

Uterine kinship (rahim akrabalığı): Anne aracılığıyla kurulan akrabalık ilişkisini ifade eder. Yani, iki bireyin aynı anneden doğması nedeniyle birbirleriyle akraba olmasıdır. Bu kavram özellikle antropoloji, biyoloji ve sosyoloji gibi alanlarda, akrabalık sistemlerini ve sosyal yapıları analiz etmek için kullanılır. Örneğin, bazı toplumlarda anne tarafından akrabalık (matrilineal kinship) daha önemli kabul edilir ve miras ya da sosyal statü, baba yerine anne soyundan aktarılabilir. Metinde, uterine kinship (anne aracılığıyla akrabalık), insanın primat atalarından miras kalan biyolojik ve sosyal özelliklerden biri olarak ele alınıyor. Özellikle ensestten kaçınma ve akrabalık temelli sosyal organizasyonlar açısından önem taşıdığı vurgulanıyor.

Pair-Bonding (Eşleşme Bağı / Çift Bağı): İki birey arasında uzun süreli bir eşleşme ilişkisi kurulmasıdır. Genellikle üreme, yavru bakımı veya sosyal bağlar için gelişir. Örnekler, İnsanlarda evlilik veya uzun süreli ilişkiler; Bazı kuş türlerinde ömür boyu süren çiftleşme bağları (örneğin kuğular); Primatlarda yavru bakımına yönelik eşler arası işbirliği

Unisexual Descent (Tek Cinsiyetli Soy Takibi): Soy takibinin yalnızca anne (matrilineal) ya da baba (patrilineal) hattı üzerinden yapılmasıdır.Örnekler, Matrilineal (anne soyundan gelen akrabalık), Bazı toplumlarda soy, miras ve sosyal statü sadece anne tarafı üzerinden aktarılır. Örn: Yahudi kimliğinin anneden geçmesi; Patrilineal (baba soyundan gelen akrabalık), Soy ve soyadı baba tarafından takip edilir. Örn: Geleneksel Avrupa soy ağaçları.

Convergent Evolution (Yakınsak Evrim): Farklı türlerin benzer çevresel baskılar nedeniyle benzer özellikler geliştirmesi sürecidir. Örneğin, Köpekbalıkları (balık) ve yunuslar (memeli), Köpekbalıkları balık sınıfına, yunuslar ise memelilere aittir. Ancak benzer hidrodinamik vücut şekilleri geliştirmişlerdir çünkü aynı deniz ortamında yüzmeye uyum sağlamışlardır; Kirpi ve dikenli karıncayiyen, Biri memeli, diğeri monotremedir; ama dikenli savunma mekanizması geliştirmişlerdir.

Homoplasies (Homoplaziler): Evrimsel biyolojide, farklı türlerde görülen benzer özelliklerin ortak bir atadan değil, bağımsız evrimsel süreçlerden kaynaklanması durumudur. Örneğin, Kanatların evrimi, Yarasa, kuş ve bazı böcek türleri uçabilir, ancak bu türler ortak bir uçan atadan gelmez. Kanatlar, farklı organizmalarda bağımsız olarak evrimleşmiştir. İnsanlarda mavi göz ve bazı balıklarda benzer renkte gözlerin olması da homoplazi olabilir.

Bir de bu kısımda geçen uzun bir sıralama vardı ben onu tablo haline getirdim. Fırsat bulabilirsem okumak için saklamak iyi olur diye düşündüm.

Metinde belirtilen İnsanlar ve diğer hayvanlar arasında karşılaştırmaları karşılaştırılan konu ve çalışmayı yapan araştırmacılar şeklinde bir tabloya dönüştürdüm:

Karşılaştırılan Konu

Çalışmayı Yapan Araştırmacılar

Dil (Language)

King (1999); Snowdon (2001); Hauser & Fitch (2003); Hurford (2003); Cheney & Seyfarth (2005)

Kültürel aktarım (Cultural transmission)

McGrew (1992, 1998, 2001); Boesch & Tomasello (1998); Whiten et al. (1999); de Waal (2001); van Schaik et al. (2003); van Schaik (2004)

Bilişsel yetiler ve zeka (Cognitive abilities and intelligence)

Byrne & Whiten (1988); Byrne (1995, 2001); Tomasello & Call (1997)

Öz-bilinç (Self-consciousness)

Parker et al. (1994); Keenan, Gallup & Falk (2003)

Cinsellik (Sexuality)

Nadler & Phoenix (1991); Wolfe (1991); Dixson (1998)

Saldırganlık ve güç (Aggression and power)

Chapais (1991); Wrangham & Peterson (1996); Wrangham (1999)

Cinsel zorbalık ve ataerkillik (Sexual coercion and patriarchy)

Smuts (1992, 1995); Hrdy (1997)

Anne davranışı (Maternal behavior)

Nicolson (1991); Pryce et al. (1995); Hrdy (1999)

Akrabalık (Kinship)

Fox (1972, 1975, 1979, 1980, 1993); Rodseth et al. (1991); Reynolds (1994); Rodseth & Wrangham (2004)

Ahlak (Morality)

de Waal (1996); Killen & de Waal (2000)

Yukarıdaki tabloda yer alanlardan özellikle “Cinsel zorbalık ve ataerkillik”, “Cinsellik”,  “Ahlak” karşılaştırmalarını öncelikli olmak üzere diğerlerini de okumayı istiyorum.

***

Filogenetik Ayrıştırma İlkesi

Kitaba dönersek, Chapais, bu başlık altında primatolojinin insan davranışlarının evrimine dair nasıl katkıda bulunduğunu ele alıyor. Temel olarak, primatoloji insan davranışlarının doğrudan nasıl işlediğini değil, bu davranışların kökenlerini anlamaya yardımcı olur. Chapais, primatolojik çalışmaların sosyal antropolojiye tarih bilimiyle benzer bir şekilde katkı sağladığını öne sürüyor; yani insan davranışlarının nasıl oluştuğunu inceliyor. Filogenetik ayrışım ilkesinden bahsediyor.  İnsan ve diğer primatlar arasındaki evrimsel bağlantılar, davranışların kökenlerini anlamak için inceleniyor. İnsanların ve şempanzelerin ortak bir atadan geldiği vurgulanıyor. Homoloji ve homoplazi ayrımına dikkat çekiyor.  İnsan ve diğer primatlar arasındaki benzerliklerin iki farklı evrimsel süreçle (homoloji: ortak atadan kalıtım, homoplazi: benzer çevresel baskılar nedeniyle bağımsız gelişim) ortaya çıkabileceği açıklanıyor. İnsan davranışlarının evrimsel bileşenlerini görüyoruz. Dil, kültürel aktarım, ahlak, cinsellik, saldırganlık ve akrabalık gibi insan toplumunun temel unsurları primatolojik karşılaştırmalarla analiz edildiğini aktarıyor. İnsan toplumunun yapısından bahsediyor. Chapais, insan toplumsal düzeninin evrim sürecinde on iki temel özelliğin birleşimiyle oluştuğunu öne sürüyor. Bunlar arasında akrabalık tanıma, ensestten kaçınma, çift bağları, çoklu erkek-dişi grup yapıları ve evlilik ittifakları gibi unsurlar bulunuyor. Genel olarak, bu bölüm, primatolojik verilerin insan toplumunun evrimsel geçmişini anlamaya nasıl yardımcı olabileceğini anlatıyor ve insan davranışlarının biyolojik ve kültürel süreçlerin birleşimiyle nasıl şekillendiğini inceliyor.

Chapais’in insan toplumunun evrimsel gelişimi için önemli olan unsurlar olarak belirttiği on iki özellik:

  1. Çok erkekli-çok dişili grup yapısı (multimale-multifemale group composition)

  2. Akraba gruplarının dışarıdan çiftleşmesi (kin-group outbreeding)

  3. Kalıcı üreme bağlarına dayalı bir çiftleşme sistemi (a mating system based on enduring breeding bonds)

  4. Anne soyundan akrabalığın tanınması (uterine kinship)

  5. Baba soyundan akrabalığın tanınması (agnatic kinship)

  6. Birlikte yaşayan yakın akrabalar arasında ensestten kaçınma (incest avoidance among coresident close kin)

  7. Kardeşler arası akrabalık kompleksi (the brother–sister kinship complex)

  8. Kayın akrabaların tanınması (affinal kinship)

  9. İki aşamalı yerleşim düzeni (a dual-phase pattern of residence)

  10. Tek çizgili soy sisteminin (patrilineal/matrilineal descent) yapısal ön koşulları (the structural prerequisites of unilineal descent)

  11. Evlilik ittifakları (matrimonial alliances)

  12. Üst grup veya kabile düzeyinde sosyal yapı (a supragroup (or tribal) level of social structure)

Bu özelliklerin bazıları insanlara özgü iken, bazıları diğer primatlarda da gözlemlenen davranışlardan türemiş. Ancak her bir özellik, genetik miras (homoloji) veya benzer çevresel baskılar nedeniyle bağımsız evrimleşen özellikler (homoplazi) açısından değerlendirilmiş .


İnsan türüne has özelliklerin pan-homo bölünmesinden sonra yaşandığını söylüyor. Yukarıdaki şekilde bu bölünmenin olduğu yeri görüyoruz. Bonobolar ve Şempanzeler en yakın kuzenlerimiz olarak bu şekilde görünüyor. Burada yer almıyor ama sonraki aşamada yer alan türleri bir tablo altına toplamak neyden bahsettiğimiz anlamak açısından faydalı olur.

Pan-Homo ayrışmasından sonra evrimleşen Homo türlerini gösteren bir tablo:

Tür

Yaşadığı Dönem (Yıl Önce)

Öne Çıkan Özellikler

Homo habilis

~2,4 - 1,4 milyon

İlk taş aletleri yapan tür, beyin hacmi 510-600 cm³

Homo rudolfensis

~2,1 - 1,8 milyon

Daha büyük beyin hacmi (~750 cm³), Homo habilis'e benzer

Homo ergaster

~1,9 - 1,4 milyon

Modern insana benzer vücut yapısı, uzun bacaklar

Homo erectus

~1,9 milyon - 110.000

Ateş kullanımı, avcılık, ilk göç eden Homo türü

Homo heidelbergensis

~700.000 - 200.000

Neandertaller ve modern insanın ortak atası

Homo neanderthalensis

~400.000 - 40.000

Avrupa'da yaşamış, büyük beyin (1400 cm³), alet ve kültür geliştirdi

Homo sapiens

~300.000 - Günümüz

Sanat, dil, soyut düşünme, kültürel aktarım

Homo floresiensis

~100.000 - 50.000

Endonezya’da yaşamış, küçük boyutlu (1 m)

Homo denisova

~400.000 - 50.000

Modern insan ve Neandertallerle melezleşti

Homo naledi

~300.000

Küçük beyin hacmi (~465-610 cm³), ilkel fakat bazı karmaşık davranışlara sahip olabilir

Bu başlık altından altını çizdiğim yerlerden alıntı yapabileceğim çok yer vardı ama benim ilerde itirazlarıma da konu olacak bir yer olduğu için şu alıntıyı almayı tercih ettim. Alıntının hemen öncesinde Chapais, dil ve karmaşık davranış sistemleri, evrimsel olarak bileşenlerine ayrılabilir tespitinde bulunuyor. Bazı dil yetenekleri primatlar arasında yaygınken, sözdizimi ve yeni anlam üretme kapasitesi insana özgüdür. Karşılaştırmalı çalışmalar, dilin çok bileşenli ve filogenetik bir geçmişe sahip olduğunu gösterir. İnsan dili Pan-Homo ayrışmasından sonra evrimleşmiştir diyor ve konuyu dil özelliği tartıştığı noktadan genelleştiriyor.

Sayfa 23:

“İlk kategori, şempanze ve bonobolarla ve muhtemelen daha kapsayıcı taksonomik birimlere ait birçok türle asgari düzeyde ortak özelliklere sahip olduğumuz özellikleri içerir. Ortak bir atasal türün soyundan gelmemize borçlu olduğumuz bu benzerliklere homoloji denir. Bir bütün olarak ele alındığında, homolog özellikler, diğer canlı türleriyle paylaştığımız son ortak atanın bize bıraktığı biyolojik mirası oluşturur. Göreceğimiz gibi, rahim akrabalığının temelleri ve ensestten kaçınma gibi egzogami konfigürasyonunun bir dizi bileşeni, primat mirasımızın bu özel kısmına aittir.”

Ensestten kaçınmanın homolog olduğunu yani şempanze ve bonobolardan aldığımız bir miras olduğunu söylemenin çok da sağlam temelleri olmadığını düşünüyorum. Bu noktada Levi Strauss’a daha yakınım. İlerleyen sayfalarda neden böyle düşündüğümü yazacağım. Şimdilik kitaptan devam edeceğim.


"Bir fotoğraf, ilkel bir orman açıklığında tarihöncesi insanları yakalıyor. Küçük insan grupları barışçıl bir şekilde etkileşimde bulunuyor; bazıları mal alışverişi yapıyor, bazıları yiyecek paylaşıyor. Çevre, yoğun ağaçlar, sarmaşıklar ve yakınlardaki bir nehirle birlikte yemyeşil ve canlı. Kadınlar ve erkekler, çift bağlanması (pair-bonding) ve iş birliğinin erken belirtilerini gösteriyor. Sahne canlı, gerçekçi ve fotoğrafik bir etki taşıyor; insan toplumunun şafağını hissettiriyor."
çift bağlanması (pair-bonding)

Etiketler:

Primatoloji, İnsan Evrimi, Filogenetik Ayrıştırma İlkesi, Exogami, Akrabalık Sistemleri, Homoloji, Homoplazi, Yakınsak Evrim, Primat Davranışları, İnsan Davranışlarının Evrimi, Çift Bağları, Anne Soyu Akrabalığı, Baba Soyu Akrabalığı, Ensestten Kaçınma, Evlilik İttifakları, Pan-Homo Ayrışması, Evrimsel Antropoloji, Sosyal Yapının Evrimi, Bernard Chapais

Комментарии


Abonelik Formu

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

©2020, Okunduğu Gibi tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page